Güzel bir gülümseme yüz bölgesinde göze çarpan en önemli özelliklerden birisidir. Dişhekimliği teknolojisindeki gelişmeler sayesinde artık rengi değişmiş (kararmış – koyulaşmış – sararmış), kırılmış veya şekil bozukluğuna uğramış dişlerle yaşama zorunluluğu geçmişte kalmıştır. Bilinen eski porselen restorasyonlar, dayanıklılığı ve sağlamlığı arttırmak için metal bir alt yapının üzerinde hazırlanıyorlardı. Bu anlayış, yapılacak kron ve köprülerde sağlamlılığı arttırmak amacına hizmet etmekteydi. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde diş hekimliğinde kullanılan porselen materyali geliştirilerek, kırılganlık direnci arttırılmıştır. Bu sayede; yapılan sabit protez çalışmalarında yeni bir alternatif olarak metal desteksiz porselenler gündeme gelmiştir. Porselenin metal bir desteğe gerek olmadan kullanılması sonucunda yapılan restorasyonlarda, doğal diş görünümüne çok yaklaşan sonuçlar elde edilebilmektedir. Bunun sonucunda da mükemmele yakın estetik ve estetikle doğru orantılı hasta memnuniyeti ortaya çıkmaktadır. Metal desteksiz porselenler, güçlendirilmiş porselenin özel makinelerde sıkıştırılması ile elde edilir. Özellikle ön dişlerde, ışık geçirgenliğinin çok iyi olmasından dolayı tercih edilir. Arka bölge için çiğneme kuvvetlerine karşı yeterince dayanıklı değildir. Tam seramik restorasyonların diş hekimliğinde kullanımı yeni materyallerin ve tekniklerin gelişimine paralel olarak her geçen gün artmaktadır. Metal destekli kuron ve köprülerde porselen, metal bir alt yapı üzerine pişirilirken tam seramik restorasyonlarda herhangi bir metal alt yapı olmaksızın doğal diş görünümü ve ışık geçirgenliğinde diş dokusuna en benzer özelliklere sahip, biyolojik olarak uyumlu ve dayanıklılığı çiğneme kuvvetlerine tam dirençli olan seramik malzemeler kullanılmaktadır.